Tavzih Yargıtay kararları

Tavzih Yargıtay kararları
22 Mart 2020 No Comments Hukuk Muhakemeleri Kanunu cemakyazi

Mahkemece verilen hükmün yeteri kadar açık olmaması, uygulanmasında tereddüt uyandırması ya da birbirine aksi fıkralar içermesi durumunda taraflar kararın açıklanmasını yani tavzihi istenebilir. Bir mahkeme kararında yer alan hataların taraflardan birinin ya da mahkeme tarafından düzeltilmesi tashih olarak adlandırılır.

T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2015/9630

K. 2018/9074

T. 12.4.2018

DAVA : Taraflar arasında görülen tavzih davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine dair olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi Mümine Bademci’nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

KARAR : Dava, tavzih istemine ilişkindir.

Davacılar, tapu iptali ve tescil istemiyle açtıkları davanın kabul edilerek, kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, ancak davaya konu tüm taşınmazlarda davalıya ait 2/12 payın tapusu iptal edilip, 1/12 payın davacı Selahattin Uğraç’, 1/12 payın ise diğer davacılar adına tesciline karar verildiğini, diğer davacılara dağıtılan paylar toplandığında 1/96 payın açıkta kaldığını yanlışlık olması sebebiyle hükmün tapuda infaz edilemediğini ileri sürerek, hükmün tavzihine karar verilmesini istemişlerdir.

Mahkemece, yasal koşulların oluşmadığı gerekçesi ile tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

Bilindiği üzere; 6100 Sayılı HMK. nun 305. maddesinde “Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” Ayrıca 306. maddesinde “Tavzih, dilekçeye tarafların sayısı kadar nüsha eklenmek suretiyle hükmü veren mahkemeden istenebilir. Dilekçenin bir nüshası, cevap süresi mahkemece belirlenerek karşı tarafa tebliğ edilir. Cevap, tavzih talebinde bulunan tarafa tebliğ olunur. Mahkeme, cevap verilmemiş olsa bile dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir; ancak gerekli görürse iki tarafı sözlü açıklamalarını yapabilmeleri için davet edebilir. Mahkeme tavzih talebini yerinde gördüğü takdirde 304. madde uyarınca işlem yapar.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

Somut olayda, kesinleşen kararda davalı adına olan 2/12 pay iptal edilmiş, bundan 1/12 payın davacı Selahattin adına tesciline, kalan ½ payın ise diğer davacıların mirasbırakanı olan Vedat’ın davayı açan mirasçıları adına tesciline karar verilmiş, hükümle 1/96 pay açıkta kalmıştır. Bu hususun tavzih yoluyla düzeltilmesi gerektiği açıktır.

Hal böyle olunca HMK’nın 306. maddesinde yer alan prosedür izlendikten sonra tavzih isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 Sayılı Kanun’un geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 Sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 12.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

About The Author

Leave a reply

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.