Av. Cem AKYAZI
Avukatlık Bürosu | İstanbul Avukat, Küçükçekmece- Halkalı – Atakent Avukat
Boşanma avukatı – Eşine ismi ile hitap etmeyip, “Hişt, Hey” veya ıslık çalarak çağırması kişilik haklarına saldırıdır.
Boşanma davalarında tüm unsurların hukuki anlamda emsal kararlarla hakim önüne konması çok önemlidir. Hakimin gözünden muhtemelen kaçacak noktalara dilekçede yer verilmesi önem arz eder.
Eşine ismi ile hitap etmeyip, “Hişt, Hey” veya ıslık çalarak çağırması davacı eşin kişilik haklarına saldırı niteliğindedir.
Boşanma davalarında haklı sebebin bulunması davanın seyrine etki eder. Boşanma davalarında istenen sonucun alınabilmesi için elinizin güçlü olması önemlidir. Tecrübeli boşanma avukatı önemlidir.
İstanbul boşanma avukatı, Küçükçekmece boşanma avukatı, Halkalı boşanma avukatı, Atakent boşanma avukatı, Başakşehir boşanma avukatı arayanlar danışmak için iletişime geçebilirler.
Boşanma avukatı sadece kanun hükümlerini değil, yerleşik Yargıtay içtihatlarını da bilmelidir. Boşanma avukatı istenen sonuca daha iyi bir savunma oluşturarak ulaşır.
İlgili Yargıtay kararı aşağıdadır.
Özet : Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi davalı (koca)’nın eşine kaba davrandığı, eşine ismi ile hitap etmeyip “hişt, hey veya ıslık çalarak” çağırdığı ve eşini istemediğini söylediği anlaşılmaktadır. Davalı (koca)’nın gerçekleşen bu kusurları davacı (kadın)’ın kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Davacı (kadın) yararına Türk Medeni Kanunun 174/2. maddesi koşulları oluşmuştur.
Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı (kadın)’ın ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK md. 4, TBK md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davacı (kadın) yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
T.C.
Yargıtay
2.Hukuk Dairesi
Esas No : 2014/15210
Karar No : 2014/25928
Karar Tarihi : 17.12.2014
MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından, maddi tazminatın ve nafakaların miktarı, reddedilen manevi tazminat, ziynet alacağı ve vekalet ücreti yönünden; davalı (koca) tarafından ise kusur belirlemesi, maddi tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı (koca)’nın tüm, davacı (kadın)’ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Mahkemenin de kabulünde olduğu gibi davalı (koca)’nın eşine kaba davrandığı, eşine ismi ile hitap etmeyip “hişt, hey veya ıslık çalarak” çağırdığı ve eşini istemediğini söylediği anlaşılmaktadır. Davalı (koca)’nın gerçekleşen bu kusurları davacı (kadın)’ın kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Davacı (kadın) yararına Türk Medeni Kanunun 174/2. maddesi koşulları oluşmuştur.
Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı (kadın)’ın ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK md. 4, TBK md. 50, 51, 52, 58) dikkate alınarak davacı (kadın) yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz ilam harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 123.60 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.